Emir cümleleri (Imperatives) İngilizce'deki en basit cümle tipidir. İşlevi ise aynen Türkçe'de olduğu gibidir. Adında geçen "emir" kelimesine karşın Imperatives sadece emir verirken kullanılmaz. Birisinden bir şey yapmasını ya da yapmamasını rica ederken veya bir şeyin yapılışını (yemek, pasta, tamir, vb.) tarif ederken de emir cümlelerini (imperatives) kullanabiliriz.
İngilizce emir cümlelerinde Türkçe'de olduğu gibi özne kullanmayız çünkü özne bellidir (sen). "Kapıyı aç" dediğimizde muhatabımız bellidir. Jack'e söyleyip de Mike'dan kapıyı açmasını beklemiyoruz yani üçüncü bir kişiden bahsetmiyoruz. Bahsettiğimiz kişi "sen" dir yani kime söylüyorsak o kişidir.
(sen) kapıyı aç!
(sen) buraya gel!
vs..
Emir cümlelerinde (Imperatives) sadece yalın haldeki fiili (verb) kullanırız.Bir kaç örnek inceleyelim:
Come here! (buraya gel)
Listen to me! (beni dinle)
Open the door! (kapıyı aç)
Close the window, please. (pencereyi kapat lütfen)
Yukarıdaki örnekler birisinden bir iş yapmasını istediğimizde kullanabileceğimiz cümlelerdir. Son örnekte olduğu gibi cümlenin sonuna "please" ekleyerek daha kibar bir ifade elde edebiliriz. Gördüğünüz gibi sadece yapılması gereken işi belirttik ve hiç özne kullanmadık. Yani birisinden arabayı getirmesini istiyorsak
önce "getirmek" fiilini sonra da "araba" kelimesini kullanmamız yeterli:
Bring the car!
Tam tersi şekilde birisinden bir şey "yapmamasını" isterken, sadece emir cümlesinin başına "don't" getirmemiz yeterlidir. "Don't" cümleye Türkçe'deki "-ma" "-me" olumsuluk anlamını katacaktır.
Open the door! (kapıyı aç)
Don't open the door' (kapıyı açma)
Aşağıdaki sunumu tam fonksiyonlu kullanabilmek için önce "imperatives" linkine tıklayıp açılan sayfadan "save" linkine tıklayarak indiriniz. Bilmediğiniz kelimelerin anlamlarını önce resimden tahmin etmeye çalışınız daha sonra da sözlükten bulup defterinize ekleyiniz.
Imperatives from Ozan Hoca
Ödev: iki adet olumlu iki adet olumsuz emir cümlesi (imperatives) yazınız
0 yorum:
Yorum Gönder