Hoşgeldiniz

Bu sitede başlangıç (A1) seviyesi İngilizce konularıyla ilgili konu anlatımı, video, sunum, ses dosyası ve egzersizler bulabilirsiniz

İngilizce'den Korkmayın!!

Biliyor musunuz? Avrupa dilleri arasında EN SADE ve EN KOLAY dil İngilizce'dir :)

İngilizce ile hep bir adım önde

İngilizce bilmek hem kariyerinizde hem de sosyal yaşantınızda sizi hep bir adım önde tutar

İmkansız Değil !!

Düzenli bir çalışma ile Online İngilizce Öğrenimi sandığınızdan daha kolay

Bu alana reklam verebilirsiniz

Sponsorluk ve reklam çalışmaları için iletişime geçin

About

9 Mart 2014 Pazar

6. This / That / These / Those (İşaret Zamirleri)














İngilizce'de işaret zamirleri (demonstratives) tıpkı Türkçe'deki gibi (bu/şu/bunlar/şunlar) yakındaki ve uzaktaki nesneleri ve insanları işaret ederken, ve o nesneler ya da insanlardan bahsederken kullanılır

Yıllar önce çok popüler olan ve milyonlarca insanı "what is this?" sorusuyla tanıştıran bir banka reklamını hatırlayalım


This

"What's this?" sorusundaki "this" kelimesini yani yakınımızdaki (here) bir nesneyi işaret ederken kullanırız. Bu nesne "tekil"dir. Yani "this" yakınımızda olan ve aynı zamanda tekil olan nesneleri işaret ederken kullanılır. "This" kelimesinin Türkçe karşılığı olarak "bu" diyebiliriz. Bahsettiğimiz nesne tekil olduğu için soru ve cevap cümlemizde "is" kullanırız.

Nesneleri sorarken "what"(ne), kişileri sorarken "who"(kim) kullanırız

What is this?

This is a book.
It is a book.    (nesneleri belirtirken "this" yerine "it" kullanılabilir)


Who is this?

This is my friend.


That

"That" ise yine tekil fakat uzakta (over there) olan nesneler ve kişiler için kullanılır. "That" kelimesinin Türkçe karşılığı olarak "şu" diyebiliriz. Bahsettiğimiz nesne veya kişi tekil olduğu için soru ve cevap cümlemizde "is" kullanırız.

What's that?

That's a book.
It's a book.       (nesneleri belirtirken "that" yerine "it" kullanılabilir)


Who is that?

That's my friend.


This-That egzersizi için tıklayınız



These

Yakındaki tekil nesneleri ve kişileri işaret ederken "this" kullandık. Eğer yakındaki "çoğul" nesneleri veya kişileri işaret ediyorsak "these" kullanırız. "These" kelimesinin Türkçe karşılığı olarak "bunlar" diyebiliriz. Bahsettiğimiz nesne veya kişi çoğul olduğu için soru ve cevap cümlemizde "are" kullanırız.

What are these?

These are books.


Who are these?

These are my friends.


Those

Uzaktaki tekil nesneleri veya kişileri işaret ederken "that" kullandık. Eğer uzaktaki "çoğul" nesneleri veya kişileri işaret ediyorsak "those" kullanırız. "Those" kelimesinin Türkçe karşılığı olarak "şunlar" diyebiliriz. Bahsettiğimiz nesne veya kişi çoğul olduğu için soru ve cevap cümlemizde "are" kullanırız.

What are those?

Those are books.


Who are those?

Those are my friends.




Aşağıdaki resim bu konunun özeti niteliğindedir.



Videoyu dikkatle izleyip soru ve cevaplardaki "this-that-these-those" kullanımlarını ayırt etmeye çalışınız.





6 Mart 2014 Perşembe

5. A / An and Singular-Plural (Belirteçler ve Tekil-Çoğul)



















İngilizce'de tekil-çoğul konusundan önce belirteçler (A/An) konusuna göz atmak daha yararlı olacaktır, Türkçe'de vurgu dışında çok fazla kullanılmasa da İngilizce'de cümle içerisinde yer alan tekil isimlerden önce o ismin tekil olduğunu belirtmek için "a" ya da "an" kullanılır.

Türkçe'de tekil bir isim için cümle içerisinde %90 herhangi bir ek ya da belirteç kullanmazken İngilizce'de nasıl çoğul bir kelimeye çoğul eki getiriliyorsa, tekil isimler için de %90 "tekil olduğunu belirtmek için" belirteçler (a/an) kullanılmaktadır. Örnekle inceleyecek olursak:


Öğrenciyim.
(tekil olan "öğrenci" kelimesinden önce "bir" öğrenci olduğumuzu belirtecek herhangi bir ek kullanılmıyor)

I'm a student.
("student" kelimesi tekildir. Bu tekilliği belirtmek için "a" kullanılır) 

Hiç aslan gördün mü?
(tekil olan "aslan" kelimesinden önce "aslan"ın "tek" olduğunu belirtecek herhangi bir ek kullanılmıyor) 

Have you ever seen a lion?
("lion" kelimesi tekildir. Bu tekilliği belirtmek için "a" kullanılır) 



Eğer kelimenin okunuşu sessiz harfle başlıyorsa "a" kullanılır.

a car
a table
a student

Eğer kelimenin okunuşu sesli harfle başlıyorsa "an" kullanılır.

an orange
an apple
an animal

Bazı kelimelerin yazılışı sesli harfle başlasa bile okunuşu sessiz harfle başlamaktadır. Bu kelimeler için "a" kullanılır.

a university  (okunuşu "y" ile başlar. "yünivörsitiy")
a utility        (okunuşu "y" ile başlar  "yutilidiy")

Bazı kelimelerin yazılışı sessiz harfle başlasa bile okunuşu sesli harfle başlamaktadır. Bu kelimeler için "an" kullanılır.

an hour   (okunuşu "a" ile başlar  "auvır")
an honest man   (okunuşu "a" ile başlar  "anıst")

Belirteçler (A/An) konusunu pekiştirecek egzersizler için tıklayınız



Tekil-Çoğul (Singular-Plural)

İngilizce ile Türkçe arasında en çok karıştırılan konulardan biri tekil-çoğul (singular-plural) ilişkisidir. Burdaki temel sıkıntı aslında Türkçe'deki çoğul eklerinin cümle içerisinde düzensiz kullanımından kaynaklanmaktadır.

Şöyle ki Türkçe de bir isimden önce o ismin çoğul olduğunu belirten bir kelime (on elma, birkaç çocuk, vb.) geliyorsa, kelimenin sonuna "-lar,-ler" çoğul eki getirilmez. Örnekte inceleyecek olursak:

Bir elma (tekil)   Bir elma aldım.
On elma (çoğul)   On elmalar aldım. On elma aldım
Elmalar (çoğul)   Elmalar çürük çıktı.

Gördüğünüz gibi "on elma"daki "elma" aslında çoğul ama "çoğul eki" almamış. fakat çürük çıkan elmalar çoğul ekiyle belirtilmiş.

Bir çocuk (tekil) Bir çocuk seni sordu
Birkaç çocuk (çoğul) Birkaç çocuklar bahçede oynuyor. Birkaç çocuk bahçede oynuyor.
Çocuklar (çoğul) Çocuklar çok yorulmuş

Yukarıdaki örnekte de "birkaç çocuk" çoğul olmasına rağmen çocuk kelimesine çoğul eki gelmemiş.


İşte Türkçe'deki bu durum İngilizce öğrenimi sırasında çoğul ekinin sık sık unutulmasına yol açmaktadır. Ama unutmayınız ki İngilizce'de böyle bir durum söz konusu değildir. Bu küçük ama önemli ayrıntıyı öğrendiğimize göre şimdi rahatlıkla konuya başlayabiliriz.



İngilizce'de çoğul eki "-s" dir. Bu ek Türkçe'deki "-lar, -ler" ekine karşılık gelmektedir. Tekil olan kelimenin sonuna "s" ekleyerek çoğul yapmış oluruz.


a car - Cars
a ball - Balls
a girl - Girls
a school - Schools



İngilizce'deki kelimelerin büyük bir çoğunluğu yukarıdaki şekilde çoğul olurlar fakat bazı özel durumlar vardır. Şimdi sırasıyla bu özel durumlara göz atalım.

Eğer bir kelimenin sonu "-s, -ss, -sh, -ch, -x veya -o" harfleriyle bitiyorsa, çoğul ekinin daha anlaşılır olabilmesi için çoğul eki olarak "-es" kullanılır.

a box - Boxes
a brush - Brushes
a tomato - Tomatoes
a glass - Glasses


Eğer bir kelime "sessiz harf+y" harfleri ile bitiyorsa, "y" harfi düşer ve çoğul eki "-ies" eklenir

a story - Stories
a pony - Ponies
a bunny - Bunnies

Yukarıdaki kelimelerin hepsinde "y" harfinden önce bir "sessiz harf" gelmiştir. Eğer "y" harfinden önce sesli harf gelseydi "y" harfi düşmezdi ve kelime sadece "-s" eki alarak çoğul olurdu.

a monkey - Monkeys
a toy - Toys


Eğer bir kelimenin sonu "-f" ya da "-fe" harfleriyle bitiyorsa "-f" harfi "-v" harfine dönüşür ve kelime "-es" ekiyle çoğul yapılır.

a leaf - Leaves
a knife - Knives


İngilizce'de bazı kelimeler "-s" eki eklenerek çoğul yapılamıyor. Bu kelimeler bazı değişimlere uğrayarak çoğul olurlar.  Panik yok! Bu kelimelerin sayısı fazla değil :) Başlangıç seviyesinde bilmeniz gereken bazı kelimeler aşağıdadır.

a child - Children
a man - Men
a woman - Women
a tooth - Teeth
a foot - Feet
a mouse - Mice


Bazı kelimelerin ise tekil ve çoğul halleri aynı olup bu kelimeler herhangi bir değişime uğramamaktadır

a sheep - Sheep
a deer - Deer



Aşağıdaki sunum "tekiller-çoğullar" konusuyla ilgili yukarıda öğrendiklerinizi pekiştirmeye yardımcı olacaktır. Dosyayı bilgisayarınıza indirip çalışmanızı öneririm





4. Imperatives (Emir Cümleleri)


Emir cümleleri (Imperatives) İngilizce'deki en basit cümle tipidir. İşlevi ise aynen Türkçe'de olduğu gibidir. Adında geçen "emir" kelimesine karşın Imperatives sadece emir verirken kullanılmaz. Birisinden bir şey yapmasını ya da yapmamasını rica ederken veya bir şeyin yapılışını (yemek, pasta, tamir, vb.) tarif ederken de emir cümlelerini (imperatives) kullanabiliriz.

İngilizce emir cümlelerinde Türkçe'de olduğu gibi özne kullanmayız çünkü özne bellidir (sen).  "Kapıyı aç" dediğimizde muhatabımız bellidir. Jack'e söyleyip de Mike'dan kapıyı açmasını beklemiyoruz yani üçüncü bir kişiden bahsetmiyoruz. Bahsettiğimiz kişi "sen" dir yani kime söylüyorsak o kişidir.

(sen) kapıyı aç!
(sen) buraya gel!
vs..


Emir cümlelerinde (Imperatives) sadece yalın haldeki fiili (verb) kullanırız.Bir kaç örnek inceleyelim:

Come here!   (buraya gel)
Listen to me!   (beni dinle)
Open the door!   (kapıyı aç)
Close the window, please.  (pencereyi kapat lütfen)

Yukarıdaki örnekler birisinden bir iş yapmasını istediğimizde kullanabileceğimiz cümlelerdir. Son örnekte olduğu gibi cümlenin sonuna "please" ekleyerek daha kibar bir ifade elde edebiliriz. Gördüğünüz gibi sadece yapılması gereken işi belirttik ve hiç özne kullanmadık. Yani birisinden arabayı getirmesini istiyorsak
önce "getirmek" fiilini sonra da "araba" kelimesini kullanmamız yeterli:

Bring the car!


Tam tersi şekilde birisinden bir şey "yapmamasını" isterken, sadece emir cümlesinin başına "don't" getirmemiz yeterlidir. "Don't" cümleye Türkçe'deki "-ma" "-me" olumsuluk anlamını katacaktır.

Open the door!  (kapıyı aç)
Don't open the door'  (kapıyı açma)


Aşağıdaki sunumu tam fonksiyonlu kullanabilmek için önce "imperatives" linkine tıklayıp açılan sayfadan "save" linkine tıklayarak indiriniz. Bilmediğiniz kelimelerin anlamlarını önce resimden tahmin etmeye çalışınız daha sonra da sözlükten bulup defterinize ekleyiniz.





Ödev: iki adet olumlu iki adet olumsuz emir cümlesi (imperatives) yazınız

5 Mart 2014 Çarşamba

3. Alphabet and Numbers (Alfabe ve Sayılar)











İngiliz Alfabesinde 26 harf vardır. Her bir harfin okunuşu Türkçe'dekinden farklıdır. Bu harflerin okunuşlarını bilmemiz adımızı harflerle kodlamada, kodlanan ismi anlamada ve kısaltmaları okuyabilmede bize yardımcı olacaktır. Aşağıdaki videoyu önce bir kaç kez dinleyip daha sonra ekranda beliren harflerin okunuşlarını tekrar ediniz.





Başlangıç (A1) seviyesi İngilizce konuları kapsamında ilk etapta sayıları 1'den 100'e kadar bilmek yeterlidir. Sayılar İngilizce'nin her alanında sıkça kullanacağımız bir kavram olduğu için sağlam temeller üzerine öğrenmemiz şart. İngilizce sayıları öğrenmede bol tekrar ve pratik çok önemli rol oynar. Aşağıdaki sayıları çalışırken okunuşlarını da bol bol dinlemenizi öneririm.

0 - zero / oh
1 - one
2- two
3 - three
4 - four
5 - five
6 - six
7 - seven
8 - eight
9 - nine
10 - ten
11 - eleven
12 - twelve
13 - thirteen
14 - fourteen
15 - fifteen
16 - sixteen
17 - seventeen
18 - eighteen
19 - nineteen


13-19 arası okunuşla 30-90 arası okunuşları birbirine karıştırmayınız. Ayrımı farketmek için dinleme etkinliklerine dikkatli bir şekilde çalışınız

20 - twenty
30 - thirty
40 - forty
50 - fifty
60 - sixty
70 - seventy
80 - eighty
90 - ninety

100 - one hundred


örnek kullanımlar aşağıdaki gibidir

21 - twenty one
33 - thirty three
45 - forty five
57 - fifty seven
69 - sixty nine

Yüz üzeri sayılarda iki çeşit kullanım mevcut olup ikinci kullanım günlük İngilizce için daha uygundur.

105 - one hundred and five / one oh five
134 - one hundred and thirty four / one thirty four
248 - two hundred and forty eight / two forty eight


İngilizce'de sayıları ilk olarak yaşımızı ifade ederken kullanacağız. Birisine yaşını sorarken:

How old are you?

cevap verirken ise kaç yaşındaysak buna göre

I'm twenty five (years old)
I'm fifteen (years old)
....
şeklinde cevap veririz. "years old" kelimelerini günlük İngilizce'de çok sık kullanılmadığından parantez içinde yazılmıştır. Yani yaşımız sorulduğunda kısaca

I'm twenty five 

diye cevap verebiliriz.

Ödev: Kaç yaşında olduğunuzu belirtiniz

2 Mart 2014 Pazar

2. Countries and Nationalities (Ülkeler ve Milletler)


Bu konuda öncelikli olarak bazı ülke ve ulus isimlerini, "nerelisin" sorusunu anlamayı, nereli olduğumuzu ve nerede yaşadığımızı ifade etmeyi öğreneceğiz. Her ne kadar bazıları için aşağıdaki ülke isimlerini öğrenmek gereksiz gibi görünse de, bu bilgiler İngilizce gibi evrensel bir dili öğrenmeyi hedefleyen biri tarafından mutlaka bilinmeli diye düşünüyorum. Bilmediğiniz kelimeleri defterinize not etmeniz gerektiğini hatırlatmama gerek yok sanırım :)

Countries - Nationalities

Australia - Australian
Brazil - Brazilian
Canada - Canadian
China - Chinese
Colombia - Colombian
France - French
Hungary - Hungarian
Ireland - Irish
Italy - Italian
Mexico - Mexican
Nex Zealand - New Zealander
Peru - Peruvian
Poland - Polish
South Africa - South African
Spain - Spanish
Turkey - Turkish
the UK - British
the USA - American
Venezuela - Venezuelan

"Play tuşuna tıklayarak ülke isimlerinin ve milletlerin okunuşlarını dinleyebilirsiniz



Aşağıdaki sunum ülke isimlerini öğrenmenizde size yardımcı olacaktır. Aşağıda egzersiz olarak açılmıyor fakat sunumun altındaki "Countries in English" linkine tıklayıp açılan sayfada "save linkine tıklayarak" sunumu indirdiğinizde her tıkla bir ülke ismi açılacak şekilde çalışabilirsiniz.






Where are you from?

"Where are you from?" birisine nereli olduğunu sorarken kullandığımız soru kalıbıdır.
Bize sorulduğunda ise cevabımızı ülke, il ya da ilçe ismiyle verebiliriz.

Where are you from?

I'm from Turkey.
I'm from Adana
I'm from Ceyhan
...

 "Where are you from?" sorusuna ulus isimleriyle cevap verilmez. Öncelikli olarak nereli olduğunuzu söyledikten sonra isteğe bağlı olarak mensubu olduğunuz ulusu da belirtebilirsiniz. Ulus belirtirken "from" kullanılmaz.

Where are you from?

yanlış: I'm from Spanish

yanlış: I'm from Spain. I'm from Spanish

doğru: I'm from Spain. I'm Spanish



Memleketiniz ile şu anda yaşadığınız şehir farklı ise nereli olduğunuzu söyledikten sonra nerede yaşadığınızı da söyleyebilirsiniz. Bunun için aşağıdaki kalıba bir göz atalım. Yaşadığımız ülke ya da şehirden önce "in" kullanırız.

I'm from France but I live in Italy
I'm from Adana but I live in Mersin


Aşağıdaki video ile bugün öğrendiklerinizi tekrar etmenizi öneririm





Ödev: Nereli olduğunuzu ve nerede yaşadığınızı yazınız.  Dilerseniz ödevinizi "Yorum" kısmına yazabilirsiniz. Böylelikle ödevleri değerlendirebiliriz ve varsa yanlışlarınızı görüp düzeltebiliriz.

26 Şubat 2014 Çarşamba

1. Greetings And Saying Goodbye (Selamlaşma ve Vedalaşma)

İngilizce'de selamlaşma ve vedalaşma için günlük hayatta en sık kullanılan kalıplar aşağıdadır. Kalıpların okunuşlarını her grubun altındaki "play" tuşuna tıklayarak dinleyiniz ve Türkçe anlamlarını sözlük ya da "google translate" kullanarak bulunuz.Bu size ekstra tekrar ve çalışma olacaktır. Büyük bir kısmı size tanıdık gelecektir fakat bilmediklerinizi defterinize mutlaka not ediniz.

Greeting (selamlaşma)

Hello
Hi
Good morning
Good afternoon
Good evening




Introducing Yourself (kendinizi tanıtma)

What's your name?
My name is Ozan
I'm Ozan
Nice to meet you
Pleasure to meet you



Örnek bir diyalog:


Birisine "nasılsın" diye sorarken ve size sorulduğunda cevap verirken aşağıdaki kalıpları kullanabilirsiniz.

How are you?
How's it going?
What's up?
How's everything

Not bad
So-so
Not much
I'm OK,thanks
Fine
Very well
And you?
("And you?" sorusunu yukarıdaki cevaplardan herhangi birinin sonuna ekleyebilirsiniz. ör: Fine, and you?)


Saying Goodbye (Vedalaşma)

Bye
Goodbye
Good night
See you
See you later
See you tomorrow
Take care
Have a nice day
("Have a nice day" kalıbı vedalaşırken söylenilen "iyi günler" anlamındadır.Birisiyle yeni karşılaştığımızda bu kalıbı kullanmayız)




Yukarıdaki kalıpları kullanarak örnek bir diyalog oluşturalım:


Jack: Hi Emma
Emma:Hello Jack. What's up?
Jack: Great! And you?
Emma: So-so, thanks.
Jack: See you tomorrow
Emma: See you


Ödev: Yukarıdaki diyaloga benzer bir diyalog yazınız. Dilerseniz ödevinizi "Yorum" kısmına yazabilirsiniz. Böylelikle ödevleri değerlendirebiliriz ve varsa yanlışlarınızı görüp düzeltebiliriz.



22 Şubat 2014 Cumartesi

Blog Guide (Blog Rehberi)


Bu blog İngilizce öğrenim sürecinize temel oluşturmak, bu süreci desteklemek ve İngilizce öğretmenlerine ihtiyaçları dahilinde kaynak sağlamak amacıyla kurulmuştur. Blogda A1 (başlangıç) seviyesi içerisindeki konuları bulabilirsiniz.

Ne yazık ki ülkemiz İngilizce öğretimi konusunda çok başarısız politikalar izlemektedir. Bunun sonucunda da bireylerde İngilizce'ye karşı bir önyargı oluşmaktadır. Eminim yıllar boyunca İngilizce hakkında "çok zor", "çok karışık" gibi onlarca olumsuz yorum duymuşsunuzdur. Şunu söylemeliyim ki "İNGİLİZCE AVRUPA DİLLERİ ARASINDA EN KOLAY VE EN SADE DİLDİR".  Tam aksine "TÜRKÇE, DÜNYADA ÖĞRENMESİ VE KONUŞMASI EN ZOR BEŞ DİL ARASINDADIR". İngilizce'nin dünya dili olmasındaki en etkin rol de İngiltere'nin siyasi konumundan çok bu "kolaylık" faktördür.Bu bilgi ışığında söyleyebilirim ki, İngilizce A1 (başlangıç) seviyesi konuları -düzenli bir çalışma ile- bireysel öğrenme farklılıkları, çalışmaya ayrılan zaman, altyapı  gibi değişkenler de göz önünde bulundurularak yaklaşık 2 ay içerisinde rahatlıkla öğrenilebilir.

Eğer okul, kurs vb. kurumlarda İngilizce dersi alıyorsanız ve bu sürece yardımcı bir kaynak arıyorsanız ya da herhangi bir kursu ya da dersi takip etme olanağına sahip değilseniz fakat İngilizce öğrenmek istiyorsanız, yayınlanma sırasına göre blogdaki konuları düzenli takip ederek, verilen egzersizlere çalışarak ve ödevleri yaparak amacınıza kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Bu süreçte bir defter tutarak burada öğrendiklerinizi defterinize aktarmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Anlamını veya okunuşunu bilmediğiniz kelimeler için sözlük ve "google translate" kullanmaktan çekinmeyiniz :)

Blogtaki sunuların ve egzersizlerin tamamı tarafımca hazırlanmış ya da yeniden düzenlenmiştir. Paylaşmak istediğiniz içeriği "blogu kaynak göstererek" paylaşmanızı rica ederim.

Belirli bir konu hakkındaki sorunuzu o konuyla ilgili gönderinin altına yorum yazarak sorabilirsiniz. Eğer sorunuzla ilgili gönderi bulunmuyorsa sorunuzu "yigozya@hotmail.com" adresine e-mail olarak gönderebilirsiniz.

Başarılar,